NASRETTİN HOCA FIKRALARI

CENNETLE CEHENNEM

Nasreddin Hoca’ya sormuşlar:
— İnsanlar ne zamana kadar doğup yaşayıp ölecekler?
— Cennetle cehennem doluncaya kadar! demiş

ADAM OLMAK
Bir gün Hoca'nın bulunduğu bir sohbette sormuşlar:
"Hocam, adam olmanın yolu nedir?"
Hoca düşünceli düşünceli, başını bir o yana bir bu yana sallayarak "Söyleyen olursa dinlemeli, dinleyen olursa söylemeli" demiş

BAL İLE SİRKE
Bir gün Nasrettin Hoca'ya
- Hocam bal ile sirke uyuşmaz derler, derler.
- Nasıl uyumasın der? der ve gider yarım okka bal yer yarım okkada sirke içer. Yüzünün yemyeşil olduğunu görenler sorar.
- Bal ile sirke birbiri ile anlaşamadı değil mi?
Hoca hiç mertliği elden bırakmaz.
- Yoo, onlar anlaştılar anlaşmasına da şimdi beni aradan çıkarmaya çalışıyorlar.

ALLAH'IN RAHMETİ              
Yağmurlu bir günde Nasrettin Hoca pencereden dışarı bakarken komşusunun koşa koşa yağmurdan kaçtığını görür pencereyi açar :  
-Hey Ahmet Efendi, birde hacı olacaksın rahmetten kaçılır mı?, der.  
Zavallı adam eli mahkum sırılsıklam olur. Ertesi gün hocanın komşusu hocayı yağmurdan kaçarken görür ve hocaya bir ders vermek ister :  
-Hoca Hoca dün bana diyordun bugün sen neden rahmetten kaçıyorsun, der.  
Hoca hiç durmadan yoluna devam eder ve komşusuna şöyle der :  
-Ben rahmetten kaçmıyorum sadece Allah'ın rahmetine basmamak için çabalıyorum. 

ALLAH BİLİYOR              
Nasreddin Hoca bir cimri tanıdığının evine gittiğinde tanıdığı ona bayat ekmek ile bir tabak bal ikram etmiş. Nasreddin Hoca bayat ekmeği dişi kesmeyince sinirinden balı kaşıkla yemeye başlamış.Ev sahibinin gözü yerinden oynamış :  
-Aman efendim, bal ekmekle yenmez ise, insanın içini yakar, demiş.  
Nasreddin Hoca hiç ses çıkarmadan balı bitirmiş ve :  
-Kimin içinin  yandığını Allah biliyor, demiş. 


DEVENİN BAŞI

Hoca, karısının evde eğirdiği iplikleri pazara götürüp satarmış. İplikçiler yok pahasına alırlarmış hep.

So­nunda Hoca dayanamamış:

— Size bir oyun edeyim de görün! demiş kendi kendine.

Bir gün bulduğu bir deve başını evine götürmüş, ip­likleri bunun üzerine sarmış. Kocaman yumağı gören iplikçi kuşkulanmış:

— Bunun içinde başka bir şey olmasın?

— Yok devenin başı! demiş Hoca.

İplikçi inanmış, akçeleri verip yumağı satın almış. İçinden deve başı çıktığını görünce, ertesi gün Hoca’ya:

— Hile yapıp yalan söylemeye utanmaz mısın? demiş.

Hoca diklenmiş:

— Sorduğun zaman “devenin başı” demedim mi?

 

 
BUGÜN SİTEYE 73255 ziyaretçi GELDİ
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol